Tencere Dibin Kara: Futbolda Şiddet ve Holiganizm
Futbol sezonunun başlamasıyla birlikte, sahalarda karşılaşılan
şiddet olaylarına yönelik ilgi artar. Kulüp yöneticileri, taraftar
dernekleri, medya ve diğer pek çok kurum ve kuruluş şiddeti azaltmak
için kendi önerilerini dile getirirler. Öneriler dile gelmesine
gelir de, her yıl benzer şiddet olaylarını görmemizi kimse
engelleyemez. Holiganizm asıl suçlu olarak görünür ya da gösterilir.
Genel olarak holiganizmin üç evreden oluştuğundan bahsedilebilir.
Birinci evre, hakemler ve oyuncular arasında yaşanan ve daha seyrek
olan şiddettir. İkinci evre ise, şiddetin birinci evreye göre daha
arttığı, taraftarlar arasında ve polis ile diğer güvenlik
görevlilerine karşı yaşanan stadyum içerisindeki şiddet evresidir.
Son evre, stadyum dışarısına taşan ve şiddetin iyiden iyiye
tırmandığı evredir. Uzmanlar, futbol sahalarında yaşanan ve hatta
zaman zaman da dışarı taşan bu şiddete yol açan faktörlerin en başta
medya, ırkçılık ve alkol olduğunu iddia ediyor. Ancak, özellikle
alkolün holiganizm üzerindeki etkisi üzerine tam anlamıyla bilimsel
çalışmalar yapılmadı henüz ve bu nedenle de şimdilik sadece iddia
niteliği taşıyor.
Şiddetin sorumlusu medya!
ELYADAL (Eleştirel Yaratıcı Düşünme ve Davranış Araştırmaları
Laboratuvarı) olarak "Futbolda Şiddet ve Fanatizm" konulu bir
araştırma yaptık. Toplam 437 katılımcıdan aldığımız bilgilere göre;
her 100 kişiden 18'i sözel, 8'i de fiziksel şiddet uyguladığını,
bunun yanı sıra her 100 kişiden 13'ü de kavgaya karıştığını
söylüyor. Ayrıca, yine her 100 kişiden 22'si sözel olarak, 9'u da
fiziksel olarak şiddete maruz kaldıklarını ileri sürüyorlar.
Yaklaşık her 3 futbol seyircisinden 1'inin şu veya bu şeklide
şiddete maruz kalması dikkate alınması gereken bir orandır.
Katılımcılardan futbolda yaşanan şiddet olaylarından hangi kesim ya
da kesimleri sorumlu tuttuklarına yönelik bilgi istedik. Şiddet
olaylarının sorumlusu olarak ilk sırada yüzde 68.6'yla medya
gösterildi, ardından yüzde 63.8'le taraftarlar, yüzde 52.4'le futbol
kulüplerinin yönetimleri, yüzde 46.9'la amigolar, yüzde 30.4'le
güvenlik güçleri, yüzde 16.7'yle futbol oyuncuları, yüzde 16.5'le
hakemler ve yüzde 6.2'yle de teknik kadro sıralandı. Medyanın ve
kulüp yönetimlerinin şiddetin sorumlusu olarak algılanması gerçekten
dikkat çekici ve galiba şimdi araştırılması gereken de bu algının ne
kadar gerçek olduğu.
Futbolda yaşanan şiddet olaylarının nedeni olarak toplam 46 farklı
neden belirtiliyor. Katılımcılara göre en önemli neden, Türkiye'deki
eğitim seviyesi. Katılımcıların yüzde 14.66'sı, Türkiye'deki eğitim
seviyesinin oldukça düşük olduğunu ve futbolda yaşanan şiddet
olaylarının da bu eğitimsizlikten ileri geldiğini öne sürüyorlar.
Yüzde 7.92'lik bir oran da, insanların gündelik yaşamlarındaki
sıkıntıları ve karşılaştıkları zorluklar nedeniyle deşarj olma
ihtiyacı duyduklarını ve bu nedenle futbolda holiganizmin ortaya
çıktığını iddia ediyor. Araştırmaya katılan her 100 kişiden 7'si,
holiganizmin nedeni olarak kulüp yöneticilerine atıfta bulundu.
Bunun yanı sıra, ülkedeki dengesiz gelir dağılımı ve düşük gelir
düzeyi de diğer bir neden olarak ortaya çıkıyor. İnsanlar, düşük
gelir düzeyi nedeniyle çatışmaların yaşandığını ve yaşanan bu
çatışmaların da futbol sahalarına taşındığını ve hatta futbol
sahalarının dışına kadar taştığını belirtiyorlar (yüzde 6.16). Kitle
psikolojisinin, kendini bir grupla birlikte ifade etmenin ve kendini
o grupla özdeşleştirmenin, bununla ilintili olarak pekişen ait olma
duygusunun da söz konusu soruna neden olduğunun altı çiziliyor
(yüzde 5.92).
Çözüm yolları
"Futbolda Şiddet ve Fanatizm" konulu araştırmada, az önce de
belirtildiği gibi 46 farklı nedenin ortaya çıkarılmasının yanı sıra,
toplam 36 farklı çözüm önerisi de belirlendi. Katılımcıların yüzde
16.67'si, öncelikle medya çalışanlarının, kulüp yöneticilerinin,
amigoların, güvenlik görevlilerinin ve futbolcuların
bilinçlenmesinin futboldaki şiddet olaylarının önüne geçeceğini
iddia ediyorlar. Konuyla ilgili etkin ve caydırıcı yasal önlemlerin
alınması ise en çok önem verilen diğer çözüm yolu olarak
belirtiliyor. Her 100 kişiden 15'i, konuyla ilgili gerekli yasal
düzenlemelerin yapılması gerekliliğini vurguluyor. Futbolda şiddet
olaylarının nedeni olarak görülen eğitim seviyesinin yükseltilmesine
yönelik çalışmaların da sorunun çözümünde etkin bir rol oynayacağı
(yüzde 12.44), bunun yanı sıra toplumun genelinin bilinç seviyesinde
olacak bir artışın da çözüm getirebileceği belirtiliyor (yüzde
7.28). Tüm bunların yanı sıra sporun bir kavga konusu olmadığının
vurgulanması, kulüp yöneticilerinin kışkırtmalarına engel olmak,
medya aracılığıyla halkı eğitmek, ekonomik durumun düzeltilmesi,
spor eğitimi gibi maddeler de, katılımcıların çözüm önerileri
arasında. Bütün bu önlem önerilerine rağmen, hatta belki de bu
öneriler inat, holiganizmin bir yaşam tarzı olduğunu ve bu nedenle
engellenmesinin imkansızlığını düşünen insanların sayısı hiç de az
değil (yüzde 4.46).
En holigan kim?
Taraftar anketine göre, en holigan futbol takımı taraftarı olarak
Fenerbahçe (yüzde 27.5) gösteriliyor, ikinci sırada Ankaragücü
(yüzde 7.8), üçüncü sırada Galatasaray ve Trabzonspor (yüzde 6.9),
dördüncü sırada ise Beşiktaş (yüzde 5.5) yer alıyor. Tüm futbol
takımı taraftarlarının holigan olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde
27.2. İlginç olarak, Beşiktaş ve Galatasaray taraftarları genel
olarak Fenerbahçe'yi holigan takım olarak algılarken, Fenerbahçe
taraftarları ise genel olarak tüm futbol takımlarını (kendi
takımları dahil) holigan olarak algıladıklarını belirtmişler. En
azından bu araştırma kapsamında, kendi taraftarlarında da suç
olduğunu söyleyenler sadece Fenerbahçe taraftarları. Fenerbahçe
dışındaki takımların taraftarları ise şiddetin sorumluluğunu genelde
"diğer" takımda görüyorlar.
Ayrıntılar içerisinde, bu çalışmadan elde edilen belki de en önemli
bulgu, holiganizmin nedenleri, sorumluları ve bu sorunun çözüm
yolunun "bizim dışımızdaki" kişiler olduğu algısıdır. Şiddetin
sorumlusunun, şiddeti gösteren kişi ya da gruplar kadar, hatta
onlardan daha çok medya, yönetim ve güvenlik güçleri olarak
algılanması dikkate değer. Onların da hataları olduğunu yadsımıyoruz
ancak holiganın hiç mi suçu yok?