OYUN, Temmuz 2009
Takvimler-8
Timur Karaçay
Başkent Üniversitesi
tkaracay@baskent.edu.tr
İyi
Takvim Nedir?
Pratik olarak, sivil takvimler şöyle der: Dünya, Güneş etrafındaki devrini 1 yılda, Ay dünya etrafındaki devrini 1 ayda, Dünya kendi ekseni etrafındaki devrini 1 günde tamamlar. Bu devirler bize zaman algısını verir. Ne var ki, dünyanın güneş etrafındaki dönme zamanı tam 365 gün, ayın dünya etrafındaki devri tam 30 gün değildir. Bu devirler için temel zaman dilimlerimiz olan yıl, ay, gün ve saat cinsinden bir ortak payda oluşturulamaz. Ortak payda için milisaniyelere (saniyenin binde biri) giden çok daha küçük zaman dilimlerine kadar inmek gerekir. O denli küçük zaman dilimlerine dayalı takvim pratik (sivil) olmaz; öyle bir takvimi halkların anlama zorluğu vardır, yaygın kullanılamaz. Bilim dünyası, zaten, öyle takvimleri kullanır, ama sokaktaki insan onlardan habersizdir.
Tabii, istediğiniz bir zaman dilimini birim seçip bir takvim yapabilirsiniz. Seçtiğiniz zaman birimi, gök cisimlerinin hareketine ne kadar iyi uyum sağlıyorsa pratik değeri o kadar artar. Günlük yaşantımızı en çok etkileyen üç gök cismi vardır: Güneş, dünya ve ay. Güneşi sabit sayarak, takvimlerimizi dünyanın ve ayın hareketlerine uydurmaya çalışırız. Biraz astronomi bilenlerin kabul ettiği bir gerçek vardır. Birden çok gök cisminin hareketlerine tam uyum sağlayan sivil bir takvim yapılamaz. Bunun nedeni, gök cisimlerinin devir periyotları arasındaki uyumsuzluktur. Gök cisimlerinin hareketlerine tam uyum sağlayan bir takvim yerine, pratik kullanımda halka zorluk yaratmayan ve gök cisimlerinin hareketlerine oldukça iyi uyum sağlayan ve halkın kolay anladığı takvimler kullanılır. Sayıları çok, nitelikleri farklı olan takvimler arasında, ülkemizde resmi takvim sayılan Gregoryan Takvimini ‘nin ne olduğunu açıklayacağız.
Güneş
Takvimleri
Günün tarihini, dünyanın güneş etrafındaki eliptik yörüngesi üzerindeki
konumuna göre belirleyen takvimlere güneş takvimleri denilir. Tabii, dünyadan
bakınca, güneş zodyak takım yıldızlarının oluşturduğu kuşakta hareket ediyor
görünür. Tarihi açıdan, güneş takvimleri, güneşin görünen bu hareketine göre
günleri belirleyen takvimdir. Birincisi gerçek, ikincisi birinci hareketin
dünyadan görünüşüdür. Dolayısyla pratik söylemlerde bu ikisi arasında fark
görmeyiz.
Bir güneş takviminde dünyanın (güneşin) konumu ekinox noktalarına göre
hesaplanıyorsa, o takvime tropikal güneş takvimi denilir. Çoğunlukla,
‘güneş takvimi’ deyince tropikal güneş takvimi anlaşılır. Biz de bu anlama
uyacağız. Kimisi yaygın kullanılan, kimisi yerel ya da tarihi değer taşıyan
tropikal güneş takvimlerinden bazıları şunlardır: Julian takvimi, Gregoryan
takvimi, Bahai takvimi, Hint takvimi, İran takvimi.
Güneş takvimlerinin gelişiminin uzun ve ilginç bir geçmişi vardır. O geçmişi daha iyi anlamak için basit astronomi bilgilerine gereksinim var.
Dünya güneş etrafındaki eliptik yörüngesini gezerken, bahar ekinoksundan ardışık iki geçişi arasında geçen zaman dilimine 1 tropik yıl denilir. 1900 yılında 1 tropik yılın 365.24219878 gün olduğu hesaplandı. Ayrıca, her tropic yılın 0.0053 saniye azaldığı biliniyor. Bu azalış bir yıl için hattâ bir insan ömrü için önemli sayılmayabilir. Ama milenyumlar için önemli olmaya başlar ve dolayısıyla takvim hesabına katılması gerekir.
Dünyanın kutuplar ekseninin presesyon denilen dairesel bir koni çizdiğini ve bu devrini 25800 yılda tamamladığını, presesyon nedeniyle, ekinoks noktalarının yörünge üzerinde her yıl biraz geriye gittiğini söylemiştik. Batı yönüne olan bu gidiş, her yıl yaklaşık 51.15 saniye kadardır. Dolayısıyla, dünyanın bahar ekinoksundan ardışık iki geçişi yörünge üzerinde tam bir devir olmaz; 51.15 saniye eksik kalır. Presesyondan arınmak istersek, dünyanın güneş etrafındaki eliptik yörüngesi üzerindeki bir tam devri için geçen zaman dilimini esas almalıyız. Bunun için astronomlar, uzak bir yıldızı nirengi noktası alıp, dünyanın kendi yörüngesinde aynı noktadan ardışık iki geçişi arasındaki zamanı hesaplarlar. Buna 1 yıldız yılı denilir. Yıldız yılı tropik yıldan 51.15 saniye daha uzundur. Önemsiz görünebilir, ama bir insan ömründe yaklaşık 1 dakikalık fark yaratır. Böyle bir farkı, bilim adamları takvim hesabına katmak zorundadırlar.
Jülyen Takvimi
Mezopotamyalılardan başlayarak astronomik gözlemler sonunda mevsimler (ekinoks noktaları, yaz dönümü ve kış dönümü noktaları) M.Ö. 100 yıllarında artık iyi biliniyordu. Eski Roma imparatorluğunda, devlet yönetiminde takvim çok önemli olmaya başlamıştı. Seçimle veya atamayla gelenlerin süreleri yıllara göre belirleniyordu. Ayrıca, büyük bir coğrafyada egemenlik kuran imparatorluğun tarım, ticaret, vergi ve askerlik işleri mevsimlere sıkı sıkıya bağlıydı. O nedenle, kullandıkları takvimin mevsimlere uyması önem taşıyordu. 12 aydan oluşan Roma takvimi, ay takvimine yakındı ve bir yıl 355 gün uzunluktaydı. Mevsimlere uyumu sağlamak için, zaman zaman Şubat ve Mart ayları arasına ek bir ay sokulurdu. Bu karar siyasi otoritenin yetkisinde olduğu için istismar edilmeye başlanmıştı.
M.Ö.46 yılında, Roma'nın kuruluşunun 708. yıldönümünde, Jül Sezar (Julius Caesar) Roma takviminde bir reform yaptı. İskenderiyede yaşayan astronomi bilgini Sosigenes'in tavsiyesi üzerine Roma İmparatoru Julies Cesar tarafından yapılmıştır.
Jül Sezar takvimi yapacağı zaman, İskenderiye’de yaşayan astronomi bilgini Sosigenes’e danıştı ve onun önerilerini yasalaştırdı. Gökbilimci Sosigenes, Sezara şunu söyledi:
“Dünya güneş çevresindeki bir devrini
yaklaşık olarak 365 gün 6 saatte tamamlar. Dolayısıyla, normal yıllar 365 gün
sayılsın. Her dört yılda bir, yılın uzunluğu 365 yerine 366 gün sayılsın ve o
yıla “artık yıl”
denilsin. Artık yılın 1 günlük fazlalığı, o yılın Şubat ayına eklensin.
Böylece, öteki aylar sabit kalırken, artık yıllarda Şubat ayı 28 yerine 29 gün
çeker. Artık yıllar, 4 ün katları olan yıllara eklensin. Örneğin, 4, 8, 12,
..., 2004, 2008, 2012 artık yıl olsunlar.”
Bu öneriye uyarak Sezar, yılbaşı gününü 1 Mart'tan 1 Ocak tarihine çevirdi ve o yılın uzunluğunu bir defaya mahsus olmak üzere 445 Gün'e çıkararak düzensizliği ortadan kaldırdı. Tabii, takvime düzen getiren bu yasa, tarihe bağlı işlemlerde bir çok karmaşaya neden oldu. O nedenle, o yıla ‘karmaşa yılı’ adı verilir. Elbette her sosyal devrim gibi, Jülyen takviminin başlangıçta toplumsal bir rahatsızlık yaratması doğaldır. Ama, Jülyen takviminin Avrupa’da 1500 yıl sorunsuz kullanıldığı gerçeğini bilmeliyiz. Bundan çıkarılacak sonuç şudur. Siyasi yönetimler, başlangıcı zor bile olsa, akla ve bilime dayalı kararlar alabilirse, o kararlar kalıcı olur ve topluma yarar sağlar.
Gregoryan Takvimi
Jülyen takvimi Roma imparatorluğunun egemenliği altında olan bütün coğrafyaya yayıldı. Kilise de onu kullanmaya başladı. Ancak, yukarıda söylediğimiz gibi, 1 tropik yılın 365.24219878 günlük uzunluğu ile Jülyen takvimin 365.25 günlük uzunluğu arasındaki fark, 1500 yıl sonra mevsimlerin sapmasına neden olmuştu. Günş bahar ekinoksunda iken 21 Mart olması gerekirken, Jülyen takvimi 11 Mart tarihini gösteriyordu. Bunun üzerine 1582 yılında Papa XIII.Gregory, mevsimlerdeki bu sapmayı gidermek için, Sezar’ın yaptığı gibi, gök bilimcilerine danıştı. Gök bilimcileri, esas olarak, M.S.325 yılında İznik Konsülü’nün takvim için yaptığı öneriyi esas alarak Papaya şu öneride bulundular:
“Dünyanın güneş etrafındaki dönmesi tam 365
gün 6 saat değil, ondan biraz azdır. Buradan gelen zaman farkları yaklaşık
olarak 100 yılda 1 gün eder. O nedenle, her 100 yılda bir tane artık yıl, ‘normal
yıl’ sayılmalı; yani o yılların uzunluğu 366 gün değil, 365 gün olmalı. Bunu
sağlamak için 100 ile tam bölünebilen yıllar ‘artık yıl’ sayılmasınlar. Örnekse,
1800, 1900, 2100 artık yıl değil, 365 gün çeken normal yıl olsunlar. “
Ama hepimiz biliyoruz ki 100 ile bölünebilen 2000 yılı artık yıl sayıldı ve Şubat ayı 29 gün çekti. Bunun da nedeni var. Bir tropik yılın uzunluğunun 365.24219878 gün olduğunu söylemiştik. Bu periyota göre, yukarıda yaptığımız gibi her 100 yılda ‘1 artık yılı’ normal yıl saydığımızda, 400 yılda bir tane günü fazladan atmış oluyoruz. O nedenle, her 400 yılda atılması gereken 100 yıllık artık yıllardan birisini yerinde bırakmamız gerekiyor.
Gregoryan takvimi diye adlandırılan bu takvim, Jülyen takvimindeki mevsim kaymasını düzeltme amacına yönelikti. Bu takvim, günümüzdeki sivil takvimler arasında güneşin hareketine en iyi uyan takvimdir. Halk arasında, çoğunlukla, Miladi Takvim diye adlandırılır.
Tabii, bilim adamlarının kullandığı çok hassas takvimler var. Onları sivil takvimler sınıfına değil, astronomik takvimler sınıfına sokuyoruz. Doğal olarak Katolik kilisesi ve ona bağlı ülkeler Gregoryan takvimini kullanmaya başladılar. Bazı protestan ve ortodoks kilise veya ülkeleri buna uymadılar.
Jülyen takvimi ve Gregoryan takvimi için söylediklerimizi bir araya getirerek, bu gün kullandığımız takvimin niteliklerini özetleyebiliriz:
Rumi
Takvim
Önceleri Hicri Takvimi kullanan Osmanlı Devleti, 1678 'den sonra maliye ile ilgili işlerde Rumi Takvimi de kullanılmaya başlamıştır. Rumi yıl, Gregoryan Takvimine göre 584 yılında başlar, 365 gün uzunluktadır ve yılın başlangıcı 1 Mart olarak kabul edilmiştir. Rumi Takvim her 33 yılda Hicri Takvimi bir yıl geçer. Bu farkı gidermek için Rumi Takvimden her 33 yılda bir hicret yılı düşülür; buna “sıvış senesi” denir. Her iki takvim arasında ayrıca 13 günlük bir fark bulunur. Rumi yılı bulmak için Gregoryan yıldan 584 yıl çıkarmak gerekir. Aylar Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Teşrini-evvel, Teşrini-sani, Kanuni-evvel, Kanuni-sani, Şubat olarak adlandırılır. Örneğin Miladi 1 Ocak 1993 tarihi Rumi 19 Kanuni-evvel 1408 tarihine karşı düşer. Osmanlı devletinin sonuna kadar mali işlemlerde kullanılmıştır.
1917 yılında, Osmanlı devletinde, İttihat ve Terakki Partisi zamanında Takvim-i Garbi adıyla yürürlüğe konan Gregoryan Takvimi, Cumhuriyetin kurulmasıyla gerçekleştirilen köklü devrimler sırasında resmen kabul edilmiştir. 26 Aralık 1925 tarih ve 698 sayılı "Takvimde Tarih Mebdeinin Tebdili" hakkındaki kanunla, Hicri 1342 Ocak ayının ilk günü 1 Ocak 1926 olarak değiştirilmiş ve bu tarihten itibaren yeni takvim yürürlüğe girmiştir. Çoğunlukla, Miladi Takvim diye adlandırılır.
Kanun No: 698.
Kabul tarihi: 26.12.1925.
Madde 1. Türkiye
Cumhuriyeti dahilinde resmi devlet takviminde tarih başlangıcı olarak uluslararası
takvim (milâdî Gregorien) başlangıç kabul edilmiştir.
Madde 2. 1341
senesi Kânûn-i evvelinin otuz birinci gününü takip eden gün,1926 senesi Kânûn-i
sânîsinin birinci günüdür.
Madde 3. Hicrî
Kamerî takvim öteden beri olduğu üzere özel hallerde kullanılır. Hicrî Kamerî
ayların başlangıcını rasathane resmen tesbit eder.
Madde 4. İşbu
kanun neşri tarihinde muteberdir.
Madde 5. İşbu
kanunun ahkâmını icraya İcra Vekilleri Hey'eti memurdur.
(T.B.M.M. Kanunlar Dergisi, c.1 V, Atatürk
İnkılâbı, Kültür Bak. Yay. Ankara 1984, s. 497).